in Magazin

2013 Nasıl Geçti?

Bu yıl yine bir çok şey yapamadım tabi ama bir kaç şey yapabildim sanırım. Çok magazinsel boyuta dalmadan hayata dair neler olduğunu bir blog yazısı ile paylaşmak istedim. Maksat soğuk pazar gününü değerlendirelim…

Öncelike 2013 yılı benim için biraz sıkıntılı başladığından pek işlere kendimi veremedim bir kaç ay tamamen kayıptı fakat sona doğru iyi toparladım ve eski verimliliği yakaladım o nedenle vasat bir yıl geçirdim diyebilirim.

En büyük olay İzmir’deki sakin yaşantımızdan İstanbul’un vahşi yaşantısına adım atmamız oldu.

Malüm İzmir’in iş yaşantısı doğası gereği çok sığ ve kısıtlı. Kaliteli iş gücü bulunabiliyor fakat müşteri, ofis alanı, teknokent ve benzer parametreler şehirde sıfır denecek kadar az ve vizyon olarak körfezin karşına geçemiyor.
Bu durum bizi kesmeyince MaestroPanel operasyonunu İstanbul’a taşımaya karar verdik akabinde projemizi İstanbul Üniversitesi’ne sunduk, kabul edilincede Avcılar Kampüsündeki Teknokent’de bir ofis kiraladık.

Ofis 30m2’lik ufak şirin bir yer. Kendi çapımızda döşeyip çalışmaya başladık (http://4sq.com/11o6Phn).
Teknokent binası manzara olarak son derece güzel olmasına rağmen mimarı açıdan tam bir ucube. Adalet sarayından bozma bir yapısı var firmalar arası sosyalleşme alanı sıfır fakat biz işimize bakıyoruz. Buna da şükür.

Bu arada İzmir’deki evi kamyona yükleyip İstanbul’daki yeni eve taşıdık.

İstanbul’daki ev piyasası çok enteresan.  İnsanlar sırf marka proje ve içinde ortak kullanımlı yüzme havuzu var diye çöplüğe bakan evlere milyon liralar sayıyor.  şehire uzaklığı da 30km’den başlıyor. Yani ev işinde istanbul’da akıldan çok etiket ve  şekil işliyor. Örneğin otobanın yanındaki egzos dumanlı ve araba gürültülü evler daha pahalı. Biz kendi çapımızda ofise yakın sakin bir yerden evi tuttuk.

İstanbul’a taşınacağız diye o çok sevdiğimiz 71 model Vosvos‘umuzu sattık. Kullanan bilir, Vosvos’u İstanbul trafiğinde sürmezi zor olacaktı dur-kalk yapmayı sevmeyen bir araba ek olarak benzinide seviyor böyle olunca İzmir’de bir üniversiteli öğrenciye satıp alternatif olarak ufak az yakan üstü açılan bir Twingo aldım şimdilik idare ediyor.

Vosvosun son fotoğrafı

İstanbul’a dair söylenecek çok şey var ama ilk dikkatimi çeken kimsenin yüzünün gülmediği oldu. Örneğin kimseye selam vermemeye alışmak bir haftamı aldı. Yüzümden gülümsemeyi silmem 1 ayımı aldı. Artık daha hızlı yürüyorum ve daha hızlı konuşuyorum. Bu aralar medeniyetsizleşmeye çalışıyorum. Birde yayaların üzerine arabayı sürmeyi öğrendim mi tamamdır. Fakat iş açısından Türkiye’de tek!

Bu sene yine MaestroPanel olarak Cebit’e katıldık. İlk 2 günü verimsizdi fakat hafta sonu baya yorulduk güzel kontaklar ve iş anlamında sağlam birlikteliklerin temellerini attık. 

Fuarda dikkatimi çeken en önemli şey yabancı standların üretici bizim ise satıcı rolünde olduğumuzdu. Sadece dışarıdan ürün ithal edip teknoloji firmasıyız diyen bir çok firma var. Memleket için üzücü.

Adet oldu etkinliklerin fotoğraflarını facebook’a atıyoruz hep.

Cebit 2013

İstanbul bizim gibi etkinlik fakiri İzmir’liler için tam bir cennet. O kadar çok seneçek var ki hangi birine katılacağımı şaşırdım. Örneğin direkt koşu etkinliklerine abandım. Önce Nike Running‘e arkasında İstanbul Maratonuna katıldım.  Diğer yandan teknik olarak İstanbul Hackers, Etohum ve çeşitli kafe toplantılarına balıklama atladım. Networking ve yeni bir bakış açısı kazanmada faydalı oldu hep. Elimden geldiğince katılıyorum.

Oryatiring diye bir şey keşfettim İstanbul tam membağı olayın. Kısaca elindeki topografik harita ile ormanda yolunu blup puan topluyorsun. Hem fiziksel hemde taktiksel açıdan tatmin edici bir şey. İlerletiyorum olayı.  Bu arada basketball oyanayacak  bir yer bulamadım hala.

Kasım ayında WordlhostingDays‘in düzenlediği WHD.Local İstanbul etkinliğine Gold Partner olduk. Bizim için önemliydi çünkü Türkiye’de hosting sektörüne yönelik bir etkinlik veya fuar bulunmuyor, o nedenle kaçırmak istemedik. Etkinlikte Türkiye hosting sektörü oyuncularına MaestroPanel’i anlatma fırsatı yakaladık. Bizim için son derece güzel geçti. Etkinlik fotoğraflarını yine facebook albümümüze yükledik

Plesk’e MaestroPanel’i anlatıyorum.

Plesk MaestroPanel

Diğer yandan Sevgi’nin çektiği aşağıdaki fotoğraf’ta etkinliğe damgasını vurdu. Efsane!

Türkiye Hosting Sektörü

2013 yılında o kadar kasmama rağmen yine Six Pack yapamadım fakat 2014’de bu iddamı yine sürdüreceğim. French Press’den Mocha Pod’a geçince biraz daha fazla kahve tüketmeye başlamakla birlikte daha az yemek yemeye başladım. Daha soğuk su ile duş almaya başladım ki kolay konsantrasyona katkısı olduğunu düşünüyorum.

Onlarca teknik döküman, deployment guide okumamın yanı sıra Dan Brown’dan Inferno en eğlendiğim kitap oldu. Ek olarak Brandwashed, Kod Sıfır III, Kod Sıfır IV, Hızır, 2050, Hoca, Outliers bu sene sevdiğim kitaplar arasında.

Bu yıl en çok oynadığım oyun Xbox’da Crysis 2 ve Crysis 3 oldu. Arkasında Call of Duty MW3, Red Alert 3, Limbo ve Gears of Wars 3 oyunlarınıda bol bol kafa dağıtmak için kullandım.

Hobi olarak bir ara Arif amcanın gazı ile arıcılığa sardım ama çevrem vaz geçirdi fakat çaktırmadan yolunu yapıyorum.

2013’de Bodrum Gümüşlük‘te kahve dükkanı açmak gibi bir hayal edindim bakalım 2014’de pekiştirip fizibilite aşamasına geçebilecek miyim?

Elektro gitar alıp Metallica’ın One parçasındaki soloyu atma gibi bir hayalimi yine gerçekleştiremedim.

MaestroPanel‘in Linux sürümünü hala çıkartamadık ama nihayet arayüzleri Responsive olarak tamamladık. Kullanım daha keyifli olacak artık.

2013’de en çok kullandığım yazılım Visual Studio 2012 oldu sanırım (Rescutime haftalık ortalama 32 saat kullanmışsın diyor). Hemen arkasında mRemoteNG‘yi kullanmışım. Yani RDP manyağı olmuşsuz bu yıl. Bu arada severek kullandığım araçlar olarak dotPeek, HeidiSQL, Producteev, InnoSetup direkt sayabilirim.

Google Reader’ın kapatılması ile Feedly ‘e geçtim. IOS sürümü ile de sadece telefondan okumaya başladım feed’leri.

Visual SNV‘i kendi sunucumuzda host ederek kullanıyorduk. Bunun yerine Source Control için Git‘e geçtik daha hızlı merge ve güzel fork atraksiyonları yapmaya başladık ekip içinde.

MaestroPanel’in yeni arayüzlerini tasarlarken Zurb Foundation ile baya bir CSS kastım front-end tarafta biraz kendimi geliştirdim ama pek sevmedim.

MastroPanel’de çalışacak Junior veya Senior yazılımcı bir arkadaş arıyoruz ama hala bulamadık. İş ilanına bakıp ufak bilmecemizi çözüp başvuru yapan olursa direkt arayacağım.

Daha çok yazılacak şeyler var fakat uzadıkça uzar yazı o nedele burada kesiyorum.

2013 yılı iyisi ile kötüsü ile bir solukta geçti umarım 2014 yılı tüm herkes için çok daha iyi geçer.

Leave a Reply for Ekrem Sekman Cancel Reply

Yorum Bırak

Comment

  1. “İstanbul’a dair söylenecek çok şey var ama ilk dikkatimi çeken kimsenin yüzünün gülmediği oldu. ”

    Her İzmir’linin ilk tespitidir, net.

    Başarılar :)

Webmentions

  • 2014 nasıl geçti? | Hüseyin Sekmenoğlu | Çözebildiğim Sorunlar | Çözebildiğim Sorunlar 09/05/2015

    […] sene Oğuzhan Yılmaz’ın yazdığı 2013 nasıl geçti yazısını okuduktan sonra ben de böyle bir yazı yazmaya karar vermiştim. Nereden […]